25 Aralık 2009 Cuma

Bazıları asosyal sever.

  • Evet. Örgüye merak saldım. Çok da yakışıyor elime haa ! Bazen şüpheleniyorum. Acaba ev hanımı olmak için mi doğmuşum. Süper sarma sarabildiğime göre çok doğru bi tespit bu ! Ev hanımlığına yatkınım da koca yok meydanda napcez :)
  • Kendime bi hafta ara verdim. ööyle çok ders var ki, dersler öööyle ağır ki dayanıcak gücüm kalmadı. slhkrtj. hay allahım yarebbim. söylemesi bile ilginç geliyor. çünkü no ders kuralına sadık bir okulum var. herkes kafasında göre ders işliyor, sınav yapıyor. çok kıyak valla ! süper donanımlı, bilgili meslek sahipleri yetiştiricekler. helal (!) (ironi)
  • Bu yılın sonunda Allah kısmet ederse, şansım yaver giderse bu antik kuntik okuldan kurtulucam. iple çekiyorum sene sonunu valla !. öss'ye giricem ayrıca. bütün kaçış yollarını denemek lazım diiimi efendim?
  • Üniversiteye yerleşince evde ne kadar test varsa çöpe atmıştım. Hihoraa kurtuldum artıkıın diye. Şimdi tekrar hazırlanıyorum evde bi tane test yok iyi mi. Siz siz olun ihtiyacım yok diye otu boku atmayın. Lazım oluveriyo bi zamandan sonra. hatta onları alıp şemsiye sapı yapıp üstüne...derya baykalla deryalı günlere döndüm iyi mi lsekrhlrt devreler yandı.
  • Bazen şişman olmadığım için Allah'a şükürler ediyorum. evet. rüzgarlı havalarda değil ama. Zira bir yere tutunmazsam uçabilme ihtimalim çıkıyor ortaya. hoş değil yani.
  • Gündemimde hızla yükselen bir renk var. BORDO. ulan çohoşuma gitmeye başladı. Herşeyimi o renk yapmaya başladım. Ne oluyoruz yani.
  • Beni yak, kendini yak, ocağı yak, yemeği yak-ma ! (beynim gereksiz şeyler üretiyor evet.)
  • geceleri çok melankolik oluyorum. uyuyunca geçiyo. rüyamda çok aptal oluyorum. uyanınca geçiyo.

3 Aralık 2009 Perşembe

vrak vrak.

  • Okulun girişindeki "atam izindeyiz"i simgeleyen kadın figürünün bacakları neden o kadar kalın ? Hergün 2 kere dikkatimi didikliyor. Sinir olurum böyle şeylere. Biraz zayıf yapaydın ya o bacakları bre heykeltraş.
  • Bazı şeylerin kafamda put haline gelmesinden nefret ediyorum. Nasıl en boktan şeyleri bile bu kadar abartıp yıkılması imkansız putlar haline getiriyorum anlamadım. bu da bi yetenek heralde. Yık damla artıkın şu ağzına tükürdüğüm putları. Başlarım senin anına da, kafandaki sorulara da. Yok et bütün soruları, sorma neden niçin diye. Sanki sorsan sana doğru cevabı verebilecek nitelikte soracağın mahlukat. Boşver. evet. Cidden. Boşver.
  • Erkekleri sevmeyince feminist olunuyor ya. Ben kadınları da sevmiyorum nolcak şimdi ? kslryştrulyj
  • Hadi diyelim ki erkekler aptal. (Zaten aptal oldukları bariz de akıllıları kızdırmayayım diye öyle başladım cümleye ekieki.) Bi boktan anladıkları yok, basit bi beyin işleyişleri var, falan fistan. E bre kadın. Madem sen akıllısın, cinsin. Niyeee kanıyosun bu basit yaratığın oyunlarına. Erkeklerin aklı malum yerinde ama kadınların aklı başında falan değil. Kendimizi kandırmayalım. İki çift güzel lafa eriyiveriyoruz. Ulan nerde kaldı senin mantığın, zekiliğin? Hani aptaldı bu adamlar? Nasıl yedin ama numaralarını ? Yaaa hayat bundan ibaret işte.
  • Geçen aylarda değindiğim bi konuya tekrar değinmek istiyorum. Çünkü çok farklı boyutlarını gördüm. Bi insan hiçbir bok bilmediği halde nasıl biliyomuş gibi davranır ya. En nefret ettiğim insan tipi. Ulan hayvan başkalarının düşüncelerini evirip çevirip yaptığın yorumlarla adam mı oldun? Git bi iki tane kitap oku önce. Neymiş radyo,sinema,tv bölümünde okuyomuş. Bi kere ben sana yönetmen olamazsın demedim, adam olamazsın dedim !
  • Unutmadan, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum !!!

22 Kasım 2009 Pazar

nursuzlaştıkça çekilmiyorum.

  • demek ki neymiş, bazen anne-babanın sözüne itimat etmemek gerekirmiş. anayı kırmamak için tek genç olarak bursada bir nikaha gitmek veri gud bi tecrübe kazandırdı bana. he bi de yağmur botu. ekieki. çıkarlarım olmadan asla ! yoksa hasta hasta o kadar yolu niye gittim ben, üstelik topuklu ayakkabılarımla. kırmızı ruj bile sürdüm. insanlar çıkarları için yaşarlar. breh breh.
  • yalnız "hasta hasta" ikilemesi o cümlede kullanıldığı gibi basit bişey değil. dikkatinizi hüplerim. ciddi şekilde domuz gribi tehlikesi yaşıyorum. grip olduğum su götürmez bir gerçek. ancak cinsinin ne olduğu hakkında henüz bir fikrim yok. anaam bilimsel açıklama yapmak çozevkli ha. lekrhaletqir
  • sinüz-it, bronş-it, faranj-it gibi hastalıkların neden sonu "it" ile bitiyor, it gibi süründürdükleri için mi ?
  • pijamalarımı çorabımın içine soktum. üstelik pijamam kırmızı, çorabım yeşil. üzerimde de pembe bişi var. renk uyumu acayip tiksinç. ama şu halimde bile bu kadar çekici görünebilmemin sırrı nedir çözemedim hala. ladkhith yalnız bunu söylerken çoitici oldum farkettim hacılar klhwrjr. ben hasta, yorgun, itici ve çekiciliği aynı anda taşıyan, kibirli ve oldukça mütevazi bir kızcağızım. breh anasını.
  • keşke saçmalama mühendisliği diye bir meslek olsaydı. ben de mesleğimde bir nömroyum ! diye şişkin egolarımla geziverirdim şimdi. "-ver" ekini kullanınca şu şarkı geliyor aklıma "gel benim yariiim oluver şimdi dırırırm."
  • "a-ferin" adlı ilacın adı hastalığı şu şekilde yatıştırdığı için mi "a-ferin" olmuştur : "aferin kızımm aferinn sakinleeşş ehlileeşş aferinnn" fdşkhlirwh. ulan geyiklerin en korkutucusu bende haaa. güldürmüyor, allah belanı vershiinnn ! dedirtiyor. -amaa bizimm amacımızz da bu tebi, amacımıza ulaştıysak eğer bla bla bla" basın açıklaması. ayrıca bu son yazdığımdan kimsenin birşey anlamamasını umuyorum. temem mi ?

21 Kasım 2009 Cumartesi

unuttum gitti geberik, unuttum gitti.

meraba bigudi.ne var ne yok ? hep bigudi adında bi arkadaşım olsun isterdim.
yok be. aklıma o geldi birdenbire. yoksa manyak mıyım ben bigudi diye arkadaş edinmek istiyim. hiç canım.

neyse inanılmaz felaket öksürük krizlerim var son günlerde. nasıl tabir ettiğim boğazımın acısı hakkında bir fikir veriyordur he? "inanılmaz felaket." Böyle sanki tırı ağzıyla çekerek rekor kırmaya çalışan bi adam var içimde. göğsümden boğazıma doğru. hazırlanıyor ve bir anda çekiyor halatı ağzıyla. koşmaya başlıyor. tırın tekerlekleri de jiletten. hoopp diye geçiveriyor boğazı. benim boğazımı. hah. sadece jilet desem açıklardı dimi çektiğim acıyı. sanki jilet acısı nedir biliyomuşum gibi. saçmasapan. "sırtıma bıçak saplanmış gibi oldu" deriz mesela. hacı kaç kere bıçak saplandı sırtına ? diye sorarlar adama. amaan laf kalabalığını ne çok seviyorum.

10 günümü Yalova'da geçireceğim. (yerim böyle yüklemi.) Henüz hasta bi tatil olacak gibi görünse de benim hala umudum var. ortamlara akar, gönüllerde taht kurar, kelebek olup uçarım belki. (bkz. HC) kimbilir.

Hayko'ya laf söylediği için iki arkadaşımla ilişkimi kestim. deyince ne basit duruyor dimi. "salah mısıın ayko için yapılır mı breh breh sanki o seni çok sallıyoda." Ah bi de bunun ayırdına varabilse insanlar. Halbuki ne derin meseleler yatıyor bu konunun altında. Şöyle bodoslama dalıcam konuya. Ben yeni yeni tanıştığım insanlara biraz ortak yön bulma isteği biraz da ne olduğunu anlama çabasıyla birlikle "Hayko dinler misin?" diye sorarım. Hani seviyosa kanka ayağına girilir o kişiyle her türlü. Amaaaa asıl olay sevmeyenlerde. Şimdi eğer bu şahıs mantıklı, adam gibi bi adam ise der ki "ben Hayko dinlemiyorum kardeşim, tarzım değil." aha budur olay. Ne denilir yani başka üstüne. Amaaaaaaaaaaaaa eğer bu şahıs henüz beyin çerçevesinde herhangi bir gelişme olmamış, 14 yaş kafasıyla düşünen biri ise konuyu uzattıkça uzatır. "ahooy saçı horoz gibi de efendime söyliyelim ağzı gözü yamuk !" bak bak seviyesizliğe bak. ulan şerefsiz sen nesin ki başka bi insanın dış görüşünü hakkında dalga geçiyosun ?. Başka bi konu olsa "yaradılanı severiz yaradandan ötürü" diye mal mal felsefe yaparsınız manita düşürmek için. ulan o adamın gözünü de yaradan yaratmadı mı ? senin o insandan ne gibi bi üstünlüğün var ki böyle kesin yargılarda bulunuyosun? Kaldı ki biri herhangi birini güzel bulurken, bir diğeri çirkin bulabilir, Fakat bu o kişiyi güzel ya da çirkin yapmaz. Neyse neyse güzellik görecelidir olayına girmiycem şimdi. Benim bu tarz düşünce yapısına sahip insanları kendimden uzaklaştırmam ne hayko saplantımdandır ne de kibirimden. Hayko ya da bir başkası. Ne farkeder. Bi insan bi insana böyle ağır ithamlarda bulunuyorsa kimbilir ben arkamı döndüğümde benim hakkımda neler diyodur.
Sonra da "aaaa damla kendini soyutluyosun herkesten" oluyor. Sosyalleşmek benim neyime anacım. Üniversite gençliği peeeh..


Tüm bunların dışında oldukça mutlu ve de huzurluyum. Hatta bugün babamla gelirken radyoyu açıp oynadım. Kız zilli ! diyen bi adamın şarkısıydı. Bana mı dönüyor külkedisi deyince ilgimi çekti. Masal ya. ondan.

Yarın dayımın nikahı var Bursa'da. Hasta hasta sürükleniyorum annem tarafından. Ölürsem kabrime geliniz. Bir şişe su dökünüz. Yabani otları ayıklayınız. Mucuk mucuk.

16 Kasım 2009 Pazartesi

insanlara sinirlenme günü.

  • gerizekalı kadın. ne sanıyosa kendini. hayır yani insanlar neden kendi çocuklarını diğer yaşıtlarıyla karşılaşmaktan hoşlanır. ablamın mal arkadaşı. çoook çook çalışkan diye bahsettiği kızını benimle yarıştırmaktan bitap düştü. napalım ? hayır bu hayatta matematik problemi çözebilmekle olmuyor herşey. kaldı ki sözel öğrencisiyim ben. "yaşı küçük ama damladan daha bilgili" öyle mi?. salak. olasılık problemlerini çözmekle başarılı olunsaydııı. konuşmıyım konuşmıyım dedim ama artık insanların kibri sabrımı zorlamaya başladı. neden kendini sürekli başkalarından üstün tutarak iyi hissettmeye çalışıyosun. kendini geliştir. başkalarıyla karşılaştırma. of of. basmalı böyle insanların üstüne.
  • asalak insanlar da fazlalaştı çevremde. ben gerizekalımıyım bu kadar çaba harcıyorum bi şeyler için. birileri gelsin benim uğraşarak yaptığım şeylerin üstüne konsun. oh be. ne güzel hayat. deli midir manyak mıdır.
  • kendini paris hilton sananlara hiç girmiyorum bile.
  • sinirlendim. uzun zamandır bu kadar çileden çıkmıyodum. nefret etmeli insan olmayan insandan.

8 Kasım 2009 Pazar

börtüm, böceğim, bitki örtüm.

  • bu saatte vapurda olmam gerekirdi. evet. ama ben tatilimi 2 gün daha uzatmaya karar verdim. yetmedi ya bana 2 gün. doyamadan gitmek istemedim. çok acı çekerdim sonra haftalarca.
  • saçlarımla inatlaşıyorum. o "ben düzüm !" diyor, ben "prensiplerinden vazgeç, kıvırcık olcaksın bundan sonra" diyorum. banyo yapana dek benim sözüm geçiyor. düz olarak takılıyoruz. tabi bi 15 dakika sonra kazanan yine ben oluyorum. kendime maşa aldım. hahayt. kusura bakma damlanın saçları ama güç bende artık.
  • benim minik, küçük, şirin, zeka küpü, çakal, melekler meleği bi yiğenim var. elimde büyüdüğü için annelik duygusunu tatmış gibiyim. o benim küçük kızım. hem teyze anne yarısıdır bi kere.
  • vize haftası başlıyor. ve ben tatil yapıyorum. hayır hayır öyle sorumsuz insan imajı falan çizdiğim yok. herşeyim planlıdır evelallah. ama yine de sıkışıcakmış gibi hissetmenin verdiği bi tırsma söz konusu. hangi öğrenci vizelerden korkmaz sorarım sana ey blog. aslında derslerden tek yusuf yusuf olduğum ingilizce. çünkü ne yaptıysam dinleyemedim dersi. garip ama gerçek. bi şekilde ilgim dağıldı. hem de benim. çalışkanlar çalışkanı benim. hayatta daha neler göreceğim kimbilir.
  • çok pozitifim son zamanlarda. kıçımı cimcikledim. tütütüledim de kendimi. yani ne kadar nefret etsemde, pozitif olmamda, yayında ve yapımda emeği geçen maloşlara teşekkürü bir borç bilirdim. siz olmasaydınız ben nasıl haz alırdım sizi umursamamaktan. siz olmasaydınız, sizin ezikliğini görüp görüp nasıl egomu tatmin ederdim. tekrar tekrar sağolun hoşaflarım.
  • börtüm, böceğim, bitki örtüm diye şarkı var lan. oha. bir kuşu, kelebeği, bir taşı sevin yeter gibi bişey bu da heralde.
  • neden renkli renkli yazdığımı merak ediyorsunuz biliyorum. içinizden "yöö ne merak etcem" dediniz duydum, ağzınızı kırarım !. neyse pozitifliğimin bi sembolü olaraktan böyle "börtü böcek" olayına girdim canlar. kokulu öpücükler sizlere.

5 Kasım 2009 Perşembe

götüyle yüzü bir olmuş insanlar var.

  • süper ders dinledim ben bugün. hem de sıkılmadım. anladım da üstelik. hayat işte, bir kapı kapanırsa öbür kapı açılır.
  • kapanan kapıyı anlatmamı bekliyosun blogcum biliyorum ancak bunu dillendirmeyeceğim. gördüklerimden sonra tüm düşüncelerim ve duygularım değişti. U dönüşü yaptı yani. Demek ki neymiş, düşüncelerimin değişmesi için tam da böyle bir şey görmem gerekiyormuş. Evet. Evrenin bana yolladığı bu mesajı anladım ve tamamen yenilendim. ay em e niv pipıl.
  • eski dostumla geçen 1 saat zateeen kapanan kapıyı unutturmaya yetti. ne dert kaldı ne tasa. evet biliyorum onu da evren bana yolladı. çok tenk yu evrencim. anaaam evren kim yaaa !
  • derhal yalovaya gitmek istiyorum. 2 günlük bir tatil bana çok yarıcak. Gülmekten yanaklarım ağrıcak falan. niv pörsınım bide düşün. daha çok gülcem.
  • bakımsız insana tahammülüm yok. valla bak. gidin yaşamayın yani. nedir.
  • ayrıca asalak gibi yaşayan insanlardan da nefret ediyorum. bişeyi de kendiniz yapın, hazıra konmayın, insanları da aptal yerine koymayın. yazık !
  • Aslı hoca yerimizi öğrendi blog ! her an izlenebiliyor olma ihtimalimiz var. dikkatli olmak lazım (:
  • kütüphaneden girmek de zevkli değil hiç. sıkıldım kendimi bloga verdim. ama artık buna bir son vermenin zamanı geldi !

4 Kasım 2009 Çarşamba

al dedi kendini git dedi.

bitmeyen yağmurlardan fenalık geldi.
hayır nedir yani.
bi yere kadar romantiklik.
şemsiye kullanmayı sevmiyorum ama ıslanmayı da sevmiyorum ben !
sinir oldum.

okula gitme isteğim de kalmadı.
bıkkın bıkkın gidiyorum.
hevesli öğrenci benin haline bakın.
vizeler de yaklaştı.
bişey bilmiyorum.
of pof afra tafra.

haftasonu Yalovaya gitmeyi iple çekiyorum.
resmen özledim.

bugünü eski arkadaşlarımla konuşam günü ilan ediyorum.
hepsi bugün aradı buldu sordu beni (:
ölecek miyim yohusa ?
unutulmuş birer birer, eski dostlar...eski dostlar.

gsf kantininde takılmak için ideal gün: Çarşamba.
bencil ruhlu insanların melekler tarafından kovulduğu gün.
ondan yani.

bazı insanlar cidden salak.
ama böyle lafın gelişi falan değil.
has salaklardan.
salak olmak için zorlayan cinslerden böyle.
hayır nedir yani.


şu sıralar gıcık olduğum insan sayısı artmakta.
sorun bende dimi. hııı tabi.

blog da yazamıyorum zaten.
yitirdim o hevesimi.
püf.

30 Ekim 2009 Cuma

nivs

blogumu yeniledim.
böyle pembe, kalp falan.
bilmiyorum içimden geldi yaptım.
belki bişeylerin habercisidir falan.
slşhkdajtyek.
uma uma muma döndüm lan.
neyse yeni blog görünümümle dönüşüm muhteşem oldu canlar !

öleyim o zaman ben.

  • blogspot'a vtunnelden girme devri sona erdi ! Naptım ettim açtım sonunda. Daha fazla dayanmazdım renksiz, düzensiz, noktasız yazı biçimine ayol. Şükür duasına çıkıcam bekle bi.
  • Salak ben sabah hazırlanırken pencereden dışarı bakmaya üşeniyorum. Bi gün sırf bu yüzden başıma kötü şeylerin geleceğini biliyordum. Bugün bizim okulun bir diğerin ucuna "fotokopileri bırahtıım gidin alın eemii" diyen bi manyak hocanın yüzünden o yağmurda yürüdüm. Evet. Yürüdüm. Şemsiyem bile yoktu. Ayağımda converse vardı üstelik ! Rimelim aktı, insanlıktan çıktım. 5 saat boyunca ıslak ıslak durdum. Ben öksüüüüüz ben yetiiim. Hala üşüyorum lan.
  • İletişim bilimine giriş diye bir dersim var. Ben bu dersten bişey anlamıyorum arkadaş!.Kadınceğiz kendini paralıyo, çokta hoş anlatıyo ama yok ben bi sonuç çıkaramıyorum. Bi mallık var üzerimde ama hadi hayırlısı.
  • şiddetli yağışlar başlıyor imiş. ayda yılda bir haftasonu planı yaptım o da piç oldu iyi mi !
  • Erkek dediğin uzun saçlı olur diyorum hala ve hala. Uzun saçlı olsun çamurdan olsun hatta ! Yüzü olmasın o da farketmez. Saçı olsun böyle. Just hair.
  • Bu aralar hayattan kopuk ölü balık halimle görenleri hayrete düşürüyorum. (bu lafa da gıcık olurum ha. hayrete düşmek. o ne lan.) Yani ne saçımı yapma gereği duyuyorum. Ne ağır makyaj yapasım geliyor. Böyle aman ne gerek var'lar, hiç uğraşamam'lar. bilemiyorum yani. kol çantasının yerini de sırt çantası aldı. tak çık. nedir yani. altı üstü okula gitcen, derse gircen, iki saat saç yapmanın manası ne. amaan.
  • Kızlar artık ugg giymesin kampanyası düzenlicem. Elimi sallasam ugglıya çarpar lan. o ne. bıktım amk sanki okulun genel ayakkabısıymış gibi duruyo. sıraya sokarlarmış, ugg giymeyeni alırlarmış kenara. -sen gel bakim nerde uggların git giy gel, giremezsin okula öyle- fdlhjkşeftsh. çakmasını buldum lan. 25 teleye. ne gerek var o kadar para vermeye.
  • rüyamda hamileydim laan resmeen ! 4 aylıktı. babama nasıl derim diye plan yapıyodum. Sonra annem gelip beni evlatlıktan reddediceğini söylüyodu. Çok korktum lan. gece kan ter içinde uyanıp karnımı yokladım. ama rüyasında hamile olduğunu gören mala mülke kavuşurmuş, öyle yazıyo. hadi bakalım.
  • Son zamanlarda Ferhundeleşmeye başladığımı hissediyorum. Böyle intikam planları yapmalar, intikam almalar, hani ferhundenin geviş getiriyomuşçasına ağzını oynatışı var ya. onu bile yapıyorum lan. gözlerimi de kısıyorum. intikam soğuk yenen bi yemektir anacım. hepinize sıra gelicek hepinizeee ! hi haha.
  • domuz gribinden korkuyorum. evet. ellerimi sürekli yıkıyorum.arkadaşlarımı da öpmüyorum ayrıca. a bi dakika zaten öpücek kimse yok dimi. eheh yalnızım da biraz. unutuyorum arada işte.
  • tamam tamam sustum.

23 Ekim 2009 Cuma

consume, obey, die. hayde hemen kay.

tam bi koca karıyım. sinir oldum lan kendime. kendimi ev kızı gibi hissediyorum. dantele de başlıcam falan dsflkhlsrtj

saçlarıma maşa yapmak alışkanlık yaptı. bazen saçlarımıın kendi hali öyle sanıp havalara giriyorum. ama duş aldıktan sonra pırasa saçlı olduğum gerçeği suratıma tokat gibi çarpıyor. lanet olsun. saçlarımı beğenmiyorum, güzel saçlı kızları da kıskanıyorum ayrıca.

kuzenimle facebookta her popüler videonun taklidini yapma huyumuz bitmek bilmiyor. şimdilerde mario oynayan küçük kızı taklit ediyoruz. "yaptımm yaptım yapmıştıımm" dlshtjyt. üstelik eski sevgiliye bakarken gelmek üzere olan ağlama krizini müthiş engelliyo. test ettim onayladım.

mouse donuyo. nefret ettim amk ya.

yine iştahım kapandı. vatana millete hayırlı olsun.

bienale gittim. beğendim. ama şimdi gel de rapor yaz. işin içine mecburiyet girince nasıl da tatsızlaşıyor !

yaşasın as günay turizm ! slkjhrtjyık. servis candır.

uzun saçlı erkekleri koruma ve yaşatma derneği kuracağım. bütün erkekler saçını uzatsın olur mu.

ha unutmadan. ben tekim. her konuda tekim. onlar demetlerle bilmemnelerle uğraşırlar ben tekim ! aklım çok olsa da bilmemneyim olsa da kimse beni ilgilendirmez biliyomusun. adşekhjtrljemkjtk.

adı neydi hatırlamıyorum.

hayatımda yaşadığım en garip gün. yine kendi yaptıklarıma, hissettiklerime şaşırıp kaldım. bütün sabah hastalıklı bi ruh haliyle "anaaam unutamıyorum yaa" diye dolaştım. yetmedi en acı verici dizeleri okudum. yuttum hepsini sindirdim. derse girdim. hepsini unuttum. çok güldüm keyfim yerine geldi. sonra hohoo öğle arası gidem de yemek yiyem düşüncesiyle çıktım. başım öne eğik yürürken birden kafamı kaldırdım. ve ve ve. mutlu anlarımı zehir eden, lanet olasıca zihnimde koca bir yer edinen, unutmayı çok çok istediğim ama beynimden silemediğim insan türüyle karşılaştım. üstelik yanında hayatım boyunca kimseden nefret etmeyen beni kindar insana dönüştüren insan müsvettesiyle. yani insanda iştah kalır mı bu saatten sonra. hayır şaşırdığım gördüğüm anda panik atak geçirirmişçesine fenalaşmam. bi an nefes alamadım "ahaanda gidiyoom" diye naralar atıcaktım ki bi bank bulup çöktüm kaldım. nefesimi düzenliyorum oh geçiyor derkeen önümden geçiveemesin mi! ulan benimki de can! resmen o anda fon müziği olarak "bıraaakıp gitmeee dediim, beniii terketmee dediim, insafsııızzz saaaaaabuhaa" çalıyor idi. neyse sonra kuzenimi aradım beni yatıştırdı, güldürdü, keyfimi yerine getirdi. çünkü birisiyle konuşmasaydım yine ağlama krizine girerdim ben biliyorum kendimi. derse girdim ders kafamı dağıttı falan fişman. sonra bi an şöyle durdum, düşündüm. "yaa damla ne bu şimdi ? noldu yani ? unutsan nolur unutmasan nolur? artık tanışmadığın, tanışmayacağın, konuşmayacağın bir insan türü o. vazgeç artık şu salak tutumlarından, bak dalgana, bas geriii!!" dedim kendi kendime. birden bir tatlı huzur yayıldı içime. aha dedim! ahanndaaa unuttumm valla! dedim. duyan inanmadı orası ayrı konu. ama cidden ben salladım.

hem ne gerek var ki. öyle de böyle de zaman akıp geçiyor. insan geçmişiyle yaşar evet ama şuanki an güzel olmazsa geçtiğinde hatırlanıcak ne kalır ki geriye. o anılarımın üzerinin toz tutması için üzerine daha yeni anıların eklenmesi lazım. eee sen şimdi geçmişinle yaşarsan yenilerini nasıl ediceksin hacım?
boşver o yüzden. senin daha hazırlaman gereken bi sürü rapor var. kitap okucaksııın, film izliceksiiin, süsleniceksin. hep zaman bunlar. o yüzden harcama güzelim zamanını o seni hiç düşünmeyen, bencil insan türüyle. elbet iyileşir duyguların, yenilenir. gör bak.



bilgi içerikli oldu ha.
sdklgşhkj.

21 Ekim 2009 Çarşamba

mutlu değilim. mutsuz da.

şinanay yavrum hopa şinanay diye bir giriş yapmak isterdim ama sakın bu keyfimin yerinde olduğu düşüncesini doğurmasın kafanızda. zira ruhen hiç iyi değilim yine. yaa kötü de değilim aslında biliyo musun blog. boşvermişim dünyaya senin anlayacağın. üzerime düşen görevleri yapıyorum falan fistan. onun dışında aaa güneşin doğuşuydu da aman efendim düşen yağmur tanelerindeki o insanın içini cız ettiren asil havaydı da bilmemne. kaybettim hevesimi lan resmen. o duygu yüklü, romantik damladan geriye bişey kalmadı. valla bak. duygularımı buruşturdum attım çöpe. karıştıran köpektir aslrhkjtl. düşün okulu seven ben artık sürüne sürüne giriyorum derslere. içimden gelmiyo ulan yaşama sevincimi öldürdüler. gidip alışveriş yapiim kendime geliyim dedim. hani kadınlar öyle yapınca kendini iyi hissedermiş ya. evet iyi hissettim ama geçti hemencecik. anlamadım ki ben. saç rengimi mi değiştirsem napsam hacı.
aman neyse uzattım çok sıkıldım da zaten. yaz yaz nereye kadar. vtunnelden girmek de zevkli olmuyo hiç. bana kaderimin bir oyunu bu resmen. bu yazıyı bitirir bitirmez bileklerimi kesmek üzere banyoya geçeceğim.
ıyy melankolik ruh hastası tavırlarımdan da nefret etmeye başladım artık.
tepkisiz elemanmıyım neyim.
hadi çüsss bilog.


yazıyı bile renklendirmiyorum tanrııım !

18 Ekim 2009 Pazar

küstürdün zalim felek beni.

  • blogumu özledim. evet. hasretiyle yandı gönlüm. küçük noktalarımdan hiç bahsetmiyorum !
  • okul tüm hızıyla başladı. okulla ilgili herşeyi seviyorum. şimdilik hiçbir sorunum yok. hatta raporların sıkıştırmasından bile memnunum. bazen düşünmemi engelliyorlar.
  • aşk hayatı. o ne. artık ne inancım, ne gücüm, ne hevesim kaldı. yani genç yaşımda bezdim aşk-meşk olayından. istek yok şekerim. bakar mısın şekerim olaylarına falan girdim. tam bi koca karıyım. gerçek bu. ohoo geçti bizden aşk meşk diye dolanacağım ortalıkta. eskidendi o eyy gidi günler diyeceğim. hıhı.
  • yalnızlık konusuna gelince şu aralar şikayet etmeyi kestim. kendimi fazlaca dinliyorum. başlarda bu bunalım yaratıyordu ama artık anlaşmaya karar verdik damlayla. koskoca okulda yalnız olmak. kulağa hoş gelmese de alışmaya başladım. yalnız yaşayanlardan değilim ama tek başına yaşayanlardanım. herşeyi tek kişilik yaşıyorum. so good !
  • bu haftasonu yine yalovadaydım. hala yalovadayım. birkaç saat sonra yola çıkıcam. insanoğlu kuş misali.
  • siyah giyinmeye başladım. yine yeni yeniden. seviyorum napim.
  • Hayko'nun yeni tarzını herkese inat sevdim. o kel olsa bile severim ben onu. Bütün gece Okan'daydı. Yerim. Valla bak.
  • Sinüzitim azgın her daim !
  • evet. malum konu. erkeğin götünü kaldırmak. yapmayın etmeyin. ben bıraktım. siz de vazgeçin. cacık olmaz.
  • iş buldum zaten. resmen evime geldi iş teklifi. bi insan hem bu kadar şansız hem de bu kadar şanslı olabilir mi ? olabilirmiş bak. benim kocam bir melek ekibiyle çok iyi anlaştım. ve evet set amiri hemşom çıktı. ve evet ve evet. yaşasın ki.
  • genel ruh halimle kapatıyorum bu blogu: Şarjı bitmiş fotoğraf makinası gibiyim, kimseyi çekemem.

10 Ekim 2009 Cumartesi

girdim ki.

blogspot açılmıyor günlerdir, böyle birikti cümleler, patladım patlıcam. o derece.
tak etti canıma, yasaklanmış meğersem. koştum vtunnel.com'a tabi. girdim. pislikler.

26 Eylül 2009 Cumartesi

bana saksı muamelesi yapamazsınız !

  • büyük gün geldi çattı. sonunda Yalova'dan kurtuluyorum ! o kadar mesudum ki kalkıp chacha bile yaptım. o derece.
  • günlerdir bi pantolon davası almış başını gidiyor. şöyle anlatıyım; gittim bi mağazaya - adını vermiyorum reklama girer sklhkldfh- pantolon alıcam, bi tanesini aldım denemek için, 32 bedenmiş geçmedi tabi, 34ünü istedim cuk oturdu. neyse bunu alıyorum falandı filandı aldım geldim eve, 1 hafta sonra bayram günü giydim, bi dar bi dar. bütün gün korse giymiş tavus kuşu gibi gezindim ortalıkta, ertesi gün tekrar giymek üzere geçirdim kıçımdan bi baktım ki fermuar patlamış. neyse efendim, götürdüm terziye yaptırdım, ama yok hala çok dar giyilcek gibi değil. yıkadım, çamaşır makinesinden çıkarıp ıslak ıslak giydim ki açılsın, bütün gün kıçım donuk vaziyette gezdim evin içinde. neyse açılmış gibi oldu, sonra annem aradı damla dedi fişini dedi bul dedi değiştirceklermiş dedi. tabi ben bütün evi ara tara tırım tırıs, buldum sonunda, ama anne dedim ben dedim bunu dedim yıkadım dedim hem dedim fermuarı değişti dedim almazlar dedim. tabi annem dinlemedi, sen onu tersten ütüle götürcem ben yarın dedi, itinayla ütüledim koydum bi güzel poşetine. hakket değiştirmiş annem. meğer sen öküz görevli karıştır pantolonları 32isini koy poşete. bütün hafta böyle barut gibi dolaştım ortalıkta. hatta bi ara rejim yapmayı bile düşündüm. o derece. yani bi olay bu kadar iğrenç anlatılabilirdi kendimi kutluyorum. ama yok silmicem. ibret olsun.
  • ben giycek bişeyim yok diye diye dolanıyodum ortalıkta ama iş bavul hazırlamaya gelince bi ton eşya çıkıverdi. sığmadı iyi mi.
  • okul başlıyor artık. fişşekk gibi bir ders yılına hazırım. tüm inekliğimi aldım yanıma, aşk dolu ruhumu da bırakcam yalovada. işime yaramaz bu saatten sonra. (bak bak kafiyeye bak) zaten herşeyi bitirdim kafamda. klsdhlkshklş. mal damla.
  • yok yok. artık blog yazmıcam ben. yazamıyorum çünkü bak. ben bu hallere düşücek insan mıydım.

18 Eylül 2009 Cuma

bir taş attım pencereye.

  • içimden yazmak gelmiyor demiştim ya. doğruydu. valla bak. önceden günlerim birbirinin aynıydı ama hergün değişik şeyler yazardım, şimdi günlerim biraz hareketlenmeye başladı ama yazamıyorum ben. ya üşeniyorum ya da üşeniyorum. hıhı.
  • balıklardan nefret ediyorum. kokusundan da, tipinden de, kıpraşmasından da.
  • yalovada geze geze yalçolara(yalovaçocukları) alışmaya başladım. hatta arkadaş bile oldum lan. ama iğrendim. ve kustum. muhabbet özürlü insan sürüsü. hani mal deriz ya birine öylesine. bu öyle böyle değil. mal kelimesinin gerçek anlamını bizzat taşıyorlar. mal yani. direk böyle bön.
  • saçlarım çok uzadı. gece boğuluyodum. yoksa kömplömü bu.
  • cem garipoğlu yakalanmış lan. bi de acındırıyolar herifi. pardon" çocuğu". yok sucuk ekmek istemiş de efendim tutuklanmadan önce gözlerini kapatıp frank sinatra dinlemişmiş. keşke ben ölseydim demiş bütün gece ağlamışmış. eeee ? acıyalım mı yani şimdi. gerizekalı insan topluluğu.
  • 9 gün sonra gidiyorum. yihuharaaaaa diye bağırmak, göz bebeklerimin anime çizgi filmlerindeki gibi kıpraşmasını istiyorum. anlıyor musun ?
  • bigün sakız çiğnerken boğulucam. öyle hissediyorum. ama alışkanlık be kardeşim. 4 yaşındaki çocuğun ağzına verirsen sakızı böyle çıkarmaz bidaha.
  • anti-anti depresan. ebemin burnuna kaşık soktu resmen be. bütün gün sörf yapıp cereyanda kalmış fok balığı gibi hissettim kendimi. nedir yani.
  • mavi lens denedim. kendimi beğendim be. yani adriana lima'yı andırdım o derece akjsgkg. nolucak yersiz megolamanlığım benim bilmiyorum. ama megoloman değilim bildiğin güzelim napabilirim. ksdjgkl bak yine yaptım. beni gidi beni.
  • bayramları sevmiyorum !
  • artık geceleri uyuyamıyorum. 6da yatıp 4te kalkıyorum. gündüzüm gece oldu kederdeyim aaaaah.
  • off bi kız var demiştim ya. feysine beni eklemiyo fotolarına bakamıyorum diye. ekledi. hatta ben onu kandırdım muhabbet ediyoruz şimdi. ama fotolarına bakmaz olaydım. çirkinlik kavramını o yaratmış resmen. ay neyse günlerdir bu konuyu tartışıyorum zaten. yüreğim şişti.
  • ablam 4 aylık hamile. kız olucakmış. 4.kez teyze olmanın verdiği dayanılmaz mutluluk (: bebek bakma konusunda ihtisas yapıcam bu gidişle :)
  • tamam be susuyorum. iki kelime ettirmedin. bkz.şizofreni başlangıcı. çüüüüüüüüüüs canlarım.

6 Eylül 2009 Pazar

belki mutlu olursun

  • blog yazmak gelmiyo içimden artık lan. millet nete giremiyo diye yazamıyo ben 7/24 pc başında olduğum halde yazamıyorum. ay kurduğum cümlenin iğrençliğine baktım da iyi yapıyomuşum yazmamakla.
  • bugün odamı değiştirdik tamamen. çok bi sevindirik oldum. eski hali hoşuma gitmiyodu. acele taşındığımızdan kelli gelişigüzel yerleştirilmişti. şimdi sevdim. deniz gezmiş faciasından sonra şimdi camıma şeytan resmi yapıştırdım. bağalım toki halkı buna ne tepki verecek.
  • okulda güzel sanatlar fakültesiynen iletişim fakültesi birleşmeyecekmiş. bugün aldığım en güzel haber buydu. darlanıyodum günlerdir. şimdi çok pis uyurum laan 6ya kadar.
  • kilo almaya taktım. şöyle bi 48 kilo olsam dadımdan yinmem. ama olmuyo ki hacı. iştah yok.
  • bi kaç gecedir yalova gecelerine akmaya başladım. ama yolda yürürken yalço(yalovaçocuğu) görünce hemen yerden cam kesiği alıp bileklerimi kesmeye yelteniyorum. sevmiyorum lan bu kenti. 21 gün sonra kurtulcam hell yeah !
  • joniciğimin filmlerini 45258565 kere izliyorum falan. haykodan sonra bi de joni takıntısı olmaya başladı. photoshop bilgimi joninin çirkin sevgilisi vanessa üzerinde kullandım lan. düşün artık. ama bence joniye ben daha çok yakışırdım. en azından ön dişlerimin arasında burçak tarlası kurulabilecek kadar büyük bi aralık yok.
  • bi kıza taktım. kızı feysten eklemediğim hesap kalmadı. hiçbirini kabul etmiyor. erkek profilleri açtım. olmuyo ! profilini bi kere görsem rahat edicem. ama yok. en sonunda siee laaan senlen mi uraaşcam diye gider yaptım.
  • diziler başladı tvye hapsoldum. küçük kadınlar, bir bulut olsam, aşk-ı memnu, melekler korusun derken gerçek hayattan uzaklaştım. makbuleye döncem yakında. bazen anneme sorasım geliyor anne bihter uğradı mı ? yaa anne bu nihal hiç paylaşmıyo benimle dertlerini . falan.
  • toki sapıklarım gittikçe çoğalıyor. hayır tamam bakın sevaptır ama bu kadar da belli edilmez ki kardeşim. kesmenin de bir adabı var. bi insana bu kadar tren muamelesi yapılmaz ki ayıptır.
  • böyle bi "feraaahh"ım bu aralar. böyle bi kuş, bi tüy, efendime söyliyim bi bulut havalarında.

3 Eylül 2009 Perşembe

hastalık hastası oldum senin yüzünden.

  • sürekli acı çekiyorum. ne zaman turp gibi hissedicem kendimi ben. sağlığımı geri istiyorum :(
  • beyinsiz insanlarla dolu bir çevre. aman ne güzel. bir de hep görmek zorunda olduğun kişiler olunca bunlar evin tavanlarına göz gezdirip ip bağlayabileceğiniz bir yer aramaya başlıyorsunuz. ah ah eski evler böyle miydi ? salıncak yapılsın diye kancalar olurdu. odama lazım bi tane.
  • 25 gün sonra hayata yeniden başlıyorum. bu kahrolası şehre artık 3 ayda bi admımı atarım. Daha da gelmem ! Yalova benim için bitmiştir.
  • Böyle tam hayattan sıkılmış vaziyette, boğazıma kadar melankoliye boğulmuş bi halde yatarken Hayko'nun sesini duydum. Hemen ilahileştirmeyin olayı canım annem içerde açmış. Birden "Yıkamaz kimse inan kalbimdir benim kaleem" dediğini duydum. Ve lan lann ben naapıyorum yaa tabii yıkamaz. amaan kıçımın kenarları için niye üzülüyorum breh breh dedim ayaklandım. bakalım bu gaz beni ne kadar idare edecek.
  • Hala yakışıklı erkeklerin çirkin kadınlara aşık olması konusu kafamı kurcalıyor. Çünkü çok fazla örneklerine rastlamaya başladım. Ulan nasıl aşık oldunuz yaaa. Ben ilk görüşte aşka falan inanmam kardeşim. Önce bakarsın tipini beğenirsin sonra olur öyle aşk meşk. tipini beğenmediğinin suratına bile bakmazsın ki nasıl ilk görüşte aşık olcaksın. Ya da ben çok kibirliyim bilemiyorum. Ama şöyle yüzüne uzun uzun bakabileceğin güzellikte biri olmalı sevgili dediğin. Hani prenses olsun demiyorum, yüzüne bakılcak kadar olsun. Bakımlı da olsun. Sevgilisiyle buluşmaya giderken bi rimel sürmez mi insan. Bu kadar mı eminsin seni terketmeyeceğine. bi özen bi bişey yaa. Doğallıktan falan da bahsetmeyin bana. Doğal bakımlı olmanın bin türlü yolu var. Boya kutusuna düş demiyorum. ama bari gözlerini belirginleştir kızım ! ne öyle ameliyattan yeni çıkmış gibi. Ay sinir oldum.
  • Johnny Depp'e olan aşkım kabarmakta. hatta "sana kabaran bişeyler var" kjgkfhgök bkz.recep ivedik 2

31 Ağustos 2009 Pazartesi

blumik ruhlar.


  • artık içimden blog yazmak gelmiyor. böyle tam yeni kayıta tıklıyorum sonra aman of diyorum. ellerim klavyenin üstünde ama beynim komut vermiyor bas diye. poof deyip sağ üstteki kırmızı iks'e tıklarken buluyorum kendimi. böyle bi hayattan bezdim'ler, içimden gelmiyor'lar. bilemicim.
  • blogta yazdıklarımı baştan sona okudum. ne malmışım lan. saçmalamak kelimesi artık yetmiyor karşılamaya. o derece. mal olduğunu kabul eden mal. egomu seviyim.
  • bütün aile oruç tutmamam gerektiğini söylüyor. başlarda gayet iyiydim ama sanırım artık blumik oluyorum. yiyemiyorum. yediğim mideme değer değmez geri çıkıyor. midem küstü bana. "taksit taksit veriyosun verdiğinde bi boka yaramıyo be almıyorum lan bundan sonra" dedi.
  • bütün gece ayakta kalmak güzel. özellikle dışarıda 'lacivert' göğün altında. alice gibi hissettim kendimi. sıkıcı mı sıkıcı günün ardından bilgisayarın o donuklaştıran havasından kurtulmak. harikalar diyarına giriş yaptığımı sandım. keşke hep öyle kalabilsem. alisim lan ben. o da benim harikalar diyarım. sus.
  • yalovadan azat edilişime 27 gün kaldı. kıyafetlerim ve eşyalarımı koyduğum bavul dışında bir de umutlarımı koyduğum bi bavul hazırlıyorum. her gün yeni bi umut koyuyorum. umarım çok ağır olur. taşıyamayacağım kadar. ama gittikten sonra bavulumdaki umutların yok olup gittiğini görürsem girerim o bavulun içine. küçük bişeyim zaten. sığarım da. hem belki biri bulur o bavulu. içinden ben çıkarım. "aa umduğumu buldum" der bulan kişi. negzel olurdu lan.

27 Ağustos 2009 Perşembe

kafam saçlarıma kadar karışık lan.




"Hayatından çıksam da, sevmiyormuş gibi yapsam da, aslında aşık olsam da, çünkü ben böyleyim."


Yani tam öküzüm. Bugün 3te kalkmış olmanın verdiği dayanılmaz ağırlık ruh halime de etki etmeye başladı. sinir oldum. aklıma bişeyler geldi. (sanki aklımdan çıkıyomuşlar gibi). düşündüm durdum öyle mal mal. herşey olacağına varır dedim sonra, olabilseydi olurdu olmuyosa olamıyodur falan diye saçmaladım sonra. beynime salak salak komutlar veriyodum. hadi şimdi unut. hadi şimdi hatırla. biraz dalga geç. ağla biraz da Hadi ama uyuşuk şey !. ne işime yarıycaksa. hayır kolaylaştırdığı falan da yok kendisinin. ağla deyince çok güzel ağlatıyor da gül deyince zorlanıyo şu sıralar. beni çok zor durumda bırakıyor çoook. he ben demişken aklıma geldi. ben'le de sorunluyum bu aralar. böyle hal ve hareketlerimden tut, dış görünüşüme kadar düşman kesildim. ay bilmiyorum dışarı çıkmak mı yaramıyor yoksa evde oturmak mı. oruç tutmak yaramıyor belki de he ? bu arada oruç deyince aklıma geldi. dilimin yarası geçmedi git gide büyüyor. ne sahurda ne iftarda doğru dürüst bişey yiyebiliyorum. evren beni öldürme planları yapıyormuş gibi hissediyorum. 'bişey yiyemiyecek ve öleeceek hıhahhaah' diye. hayır yani bi kerede öldürüyosan öldür niye işkence ediyosun. şimdi 38 kiloya düş, ordan hastaneydi, serumdu, ilaçlardı, nasihatlerdi. oooo uğraş dur.nerde benim jilet kolyem ?
bi ara bi video vardı facebookta. adama bi soru soruyolardı adam konudan konuya atlayıp tüm hayatını anlatıyodu. kendimi bi an ona benzettim. başta bütün konuları birbirine karıştırmış gibi gözükse de aslında ana teması 'karışıklık'. kafam saçlarıma kadar karışık lan.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

bok gibi olmaktan sıkıldım

  • yeni blog görüntümle hayata neşe saçıyorum. hov hov. hayır aslında neşeli olduğum yok belki ruh halime iyi gelir diye renklendirmek istedim.yoksa her an bileklerimi kesebilirdim. gırrç diye tek hamlede.
  • oruç tutuyorum. çok mesudum. tüm günahlarımdan arındım. lölölö. gayet ciddiyim.
  • açlıktan yorgun düşmüş vaziyette 2ye kadar uyumayı planlıyorken 12:30'da imamın vaazının sesini duydum. "günde 12 saat uyuyup, kendini sosyal yaşamdan soyutlayarak tutulan oruçtan hayır gelmez!" dedi ve o anda uyku hali falan kalmadı bende. uyancam uyanamıyorum yatak beni çekiyor, uyucam imam iğneleyici şeyler söylüyor. neyse en iyisi uyumadan yatağımda dinliyim hocayı dedim. "Sevgili kardeşlerim ahirette 'eey oruç tutanlar cennetin kapısı size sonuna kadar açıktır" denilecek ve cennete alınacaksınız." gibi laflar etmeye başlayınca yüzüme ebleh bi gülümseme yerleşti. ooo iyimiş cennet garanti o zaman diyip tekrar uyucaktım ki "amaaaaa oruç tuttuğunu zannedip aradan sıvışmak isteyenlere Allah 'duuuur' diyecektiirr" demesin mi. keyif falan bırakmadı bende. karnım da ağrıyodu zaten. açtım bilgisayarımı. sonra sesini duymadım zaten.
  • kış gelse de yağmurlu bi günde yorganıma sarılıp sıcak sıcak uyusam. ooohh mis.
  • soğuk nevaleymişim. kendimi çok önemsiyormuşum meğer kimse beni sevmiyormuş. hayal kırıklığının böylesi...sevmeyin kardeşim. sevmeyin napalım yani. hiiiç kendimi birilerine sevdirmek için şirince, cıvık cıvık hareketler yapan, böyle bebeklere hayvanlara karşı uuuuh canuuum tarzında, merhametli havalarında, elinden her iş gelirmiş gibi kendini ortaya atan, çok güzelmiş gibi her dakka tipinden bahseden, bütün erkekler benim peşimden koşuyoğğrr mesajları veren, aslında erkeklerin peşinden koşmasının tek sebebi cinsel organı olan, hiçbir şeyi başaramamış liseyi bile zor bitirmiş olduğu halde etrafa en süper oymuş gibi gösteren, eğlencelii anlayışlııı gibi görünen tiplerden olamadığım için üzgünüm. kusura bakmayın sayın çevrem. beni bu tipe çeviremiceksiniz. ben kendim için yaşıyorum. sizler için değil. sev ya da nefret et. hiiç farketmez.
  • bizimkilerin beni dışarı çıkarma çabalarından fenalıklar geldi. becerebilsem kendimi bilgisayar ekranına sokup facebookun bi köşesinde yaşamaya başlıcam. -damla gel ananenle fuarı gezcez +höööö ben, sen ve anenem ? anne manyakmısın ben napıyım orda ? - gezersin işte ne var, sahile gideriz bişeyler yeriz? +anne ben kaç kere dedim yalovada gezmeeeeeeem ! hele o sahilde elimde dondurma, aheste aheste yürür vaziyette yalçoların bakışları altında 5 karış yolu 65 kere dönüp dönüp yürümek mi ! çek git anne. +amaan asosyal. AAYY EEMM ASOCİAALLLLL YEESS BEYYBB !!!
  • Tekrar söylüyorum. Etrafa sevgilinizle fotolarınızı koymayın. Şikayet ediyorum diyorum. Küfür ediyorum. Üstüne bir de beddua ediyorum. Gözümüze sokmayın kardeşim, olan var olmayan var. bide fotonun altına yazmaz mı "aşkıımmlaaa" püüüü yürü git lan !
  • Bazen saçmalayabilitemin sınırsızlığını görüp kendime hayran kalmıyorum da değil.

22 Ağustos 2009 Cumartesi

bir asosyalin internetle savaşı.

facebookumu tekrar açtım.
dayanamadım :(

zor oldu bitti.

internetten sıkıldım gerçekten. artık bir süre girmeme kararı aldım. evet biliyorum daha 1 ay daha evde oturmalıyım. ama eminim yapıcak daha güzel bişeyler bulucam. artık facebookta bütün gün milletin yazdıklarına köpürmekten vazgeçtim. eskileri karıştırmaktan, başkalarının hayatını takip etmekten..vazgeçtim. kimse bana internette ulaşamasın istiyorum. artık gerçekte var olmak istiyorum. sanallık beni boğmaya başladı. eğer gerçekten önemliyse insanlar beni telefonla arar, ya da evime gelir. noktayı koyuyorum.
bi süre blog yazmıcam. dedim ya ben netsizim artık (:
sii yuu sanal alem.

finish

facebookumu kapattım.
çok mesudum.

20 Ağustos 2009 Perşembe

bite me.

25 yaş üstü bay ve bayanların sürekli kendi yaşından küçük kimselere öğüt verme çabası nedir anlamadım gitti.
bi ben çok gördüm geçirdim, ohoo sen giderken ben dönüyodum havaları.
hayır nedir yani.
ben senin o anlattıklarını hep biliyorum. öğüte ihtiyacımız mı kaldı allasen.
şu hayatta görmediğimiz şey kalmıyor ki.
birebir yaşamak gerekmiyor artık. başkalarının hatalarından ders alabiliyorum ben.
çokta yetenekliyimdir bu konuda.
yanii 345653648 tane film, dizi izliyoruz. bi sürü insan tanıyoruz anılarını anlatan.
efendime söyliyim 6313356965 tane kitap okuyoruz
görüyoruz geçiriyoruz yani. 19 yaşındaysak o kadar da toy değiliz be anam.
gençleri aşağılamayı ne çok seviyosunuz be.
ıııy allahın cezaları. ramazan ramazan bela okutursunuz adama.
pis.

charlienin abisi gibi naralar atasım var size.
aaa oooo aaauucch
oouuucchh charlieee ouuuccch
charlieee !!!

ekiekieki.

18 Ağustos 2009 Salı

Yalnız kaldım sanma, koca dünya yanımda.


  • bugün ilk defa kek yaptım. oha dediğinizi duyar gibi oluyorum ama yapıcak birşey yok ben böyle geç gelişen bir insanım ajsfhsjgh gelişimini tamamlamamış yaratığım ben bö. neyse ilk makarna olayından sonra kek olayına geçtim. he yapabildim mi yaptım, tadı güzel oldu mu oldu. ama diyorum kimse bana inanmıyor. ben daha önce yapmadığım şeyleri bile eğer gözlemlemişsem bin kere yapmış biri gibi rahat yaparım. araba kullanmayı da mesela. bilmiyorum kardeşim hiçbir fikrim yok ama ben o koltuğa oturur ve sadece sözle ne yapacağım söylenirse ben o arabayı sürerim arkadaş ! pilavı da tuttururum ilk yapışta, hamile bile kalırım ulen. opss bi dk bunun için özel bi çaba gerekmiyordu diymiii eki eki.
  • kayıt yenileme şeysini yaptık geçen gün. okulumu da ablamın evini de özlemişim ama içim daraldı görünce be blog. böyle okul açıkken o yatakta düşündüklerim, söylediklerim bilmemnelerim aklıma geldi tek tek. sonra okulun her bir köşesinde yaptıklarım. uyuyamadım o gece. düşünmekten beynimde karıncalar dolaştı. of dedim of of dedim yani. bu sene aynı şeyleri yapmıyım ya dedim. yine salak olmıyım ben dedim. e bakalım. hayırlısı. nasip kısmet. alnımızda ne yazdıysa o. akjfskgjhy
  • -damla öyle bi yazıyosun ki sanki tüm tuşlara birden basıyomuşsun gibi ses çıkıyo + e zaten tüm tuşlara birden basıyorum slghlsrkjre bak böyle akhsrjggj
  • istanbula gidince herkesin buluşalım demesini seviyorum. egom patlıcak gibi oluyo . yihuharaa.
  • bundan sonra aşkmış, yok bilmem hoşlantıymış peşinden koşmakmış platonikmiş bilmemneleri çekemicem canım. hayatımda biri olupta mutsuz olcaama kimse olmasın tek başıma mutlu olıyım en güzeli. ne gerek var. zaten ben paranoyak insanım yapamıyorum yani inanmıyorum da güvenmiyorum da. köpek gibi sevse biri ben onu bile sevmediğine inandırırm. çünkü yok kardeşim bu zamana kadar seviyorum diyenleri gördük. yok öyle bişey. yalan dolan hepsi. sözün özü bundan böyle hep yek hep tek başıma..

13 Ağustos 2009 Perşembe

iloveblack


bi ara artık siyah giyinmicem, siyah oje sürmicem renkli olcam diye tutturdum.
renklendim de baya.
ama sanırım yine siyaha dönmeye başlıyorum. ruh halimle de alakalı olabilir bu. evet.
kırmızı ojelerimi çıkarttım, siyahları sürdüm. ve siyah pantolonumu çıkarıp üzerine siyah tişortumu giydim.
yine aile içi tepkilere maruz kaldım ama mutlu oldum ben böyle. yıllar sonra evine dönmek gibi.
welcome to the black..

12 Ağustos 2009 Çarşamba

ay lav milk

gerçek bir süt aşığıyım.
sütsüz yaşayamam.
içmeden de uyumak istemem.
son zamanlarda ballı süt içerek yatıyorum.
eveeet süt çocuuyum var maaaaaa ?
ama içmek zorundayım çünkü son zamanlarda çok fazla kilo kaybettim.
38e doğru gitmeye başlayınca endişlendim ve sürekli proteinli şeyler yemem ve içmem lazım.
ama 43ten yukarı çıkamıyorum hala.
olmadı bi hastaneye yatıveririz nolcek.

poker face


  • fonu siyah yazısı beyaz yazıları okuyunca gözlerime jaluzi taktırmış gibi hissettim lan. düzeltin blog renginizi okumam allahıma. bkz.kendini beğenmiş okuyucu.
  • annem yine pijama takımı almış bana. hayır anladık yüzüme vurmak istiyosun sürekli evde oturduğumu da pijama koleksiyonu yapıcam be anacım. bi de pek cicili biciler. son aldığının üzerinde bayan inek cowboy var. bu durumda cowgirl oluyo farkındayım :asghajfG: Üzerinde de "looking for my cow boy" yazılı pek bi sevdim lan. bu arada böyle herşeyimde looklu şeyler yazdığını farkettim. bikinimin üstünde kocaman LOOK yazıyo :adafhdjhsjg: hayır bakılcak bişey olsa gam yemicem. ay kötü bi yere gitti bu muhabbet. burda kesivecem.
  • bu aralar pek bi eleştirmenim. resmen batıyo millet. ne yapsalar bişey buluyorum. hayır bulunmıcak gibi de değiller ki kardeşim. herkes kendi havasında. sinir oldum lan.
  • annemle babam herşeye karıştığımı ilan ettiler bugün. izledikleri kanallara, yedikleri yemeğe falan karışıyomuşum. ama annem de sır kapısı tarzı programlar izliyo kafamı o duvardan bu duvara vurasım geliyo.çıldırıvecem. babam da soğanı elma gibi yemeyi seviyo. kusazaaaam ! direk açıklama yaptılar. "damla okulun başlasın da git artık". sağol be hacı !
  • sabah uykumun en güzel yerinde (sabah dediğim 12:30) zil çaldı. küfür ede ede kim oo dedim. çöp almaya geldim demesin miiiiiiii. çöp yok! diye bi bağırmışım adama. günlerdir almaya gelmiyo çöpü :adjfhjsdgkgh: ulan yok dediysek o gün yoktu hayvan :ajdghjh:
  • melekler korusun başlıyormuş. sevindim be. sırf barış için izlenir dizi. o nasıl gülüş, o nasıl bakış.
  • abi seviyorum uzun saçlı erkeği yaaaaa ! erkek dediğin uzun saçlı olur. uzun saçlı olsun çamurdan olsun hatta ve hatta.
  • günlerdir ağzıma takılan iki şarkı " daha neleer amanın daha nelerr" ve "iki gözüm anlamadım olaanııı bulamadım ayrılığa yalanııı". temizlik yaparken powertürk açarsan böyle olur damla hanım.
  • Evet an itibariylle Gamze'nin iletisini yazmak istiyorum. "' Yandığında yandığımı gördüm içten içe. Sakın kaptırma kendini süslü bir Piç'e .." çok doğru efenim çok doğru.
  • noktalar uzadıkça mallaşmaya başladığımı farkettim. bundan kelli bu yazıyı burda sonlandırıyorum.

11 Ağustos 2009 Salı

sisisisissisis

normalde saat 7 oldu mu annemle babam gelirdi eve.
şimdi geç kaldılar lan çok mutluyum !
arayıp bu gece otelde kalmaya karar verdik başının çaresine bak derlermiş falan
ufffff nası sevinirim nası havalara uçarım var yaaaaaaaa!
ama yok az sonra tüm tokide aynı olan kapı zili çalmaya başlar.
i dont like that !


her konuşmanın sonunda ingilizce bi cümle sıkıştırmakta moda + alışkanlık oldu.
i lovee itt !
bak işte.
bunun gibi.

no weddings !!!

nedir bu düğün nişan kına rağbeti ya.
yüreğim şişti resmen.
düğünden kurtuldum derken ablamın nişanı ve bi ay sonra olacak düğünü çıktı.
bıktım mk ne giycem tribine girmekten
geçiririm üstüme bi tişort bi tayt
altına da giyerim topuklu bişi
tamam işte ooh mis.
arkamdan da ııııı gelinin kardeşi nişanda nası giyinmiş piiiiiii
diye konuşanlara kıçımı öpmelerini söylerim.
e tamam no problem right now !

yanlış tarife

- Üzgünüm dediğime bakmayın, değilim bayım... -
Yerkürenin tüm günahları sizin ve bütün ahlarınız benim.
Bayım, artık cehennemin dibini boylayabilirsiniz!

Soluksuz kalan sevdamı kendi ellerimle boğazladım. Benim yerime siz yanabilirsiniz.

Çünkü siz aynı anda laftan anlamaz, vurdumduymaz, kör ve nankör olabilme yetisine sahiptiniz.
Üstelik bencil!

Boşuna nefes tüketmeyiniz. Aşırı yüklemeden dolayı kalp hücrelerime şu an ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar geberiniz!

Farzedin ki kalpsiz bi' bedenim. Kanım yalnızca beynime pompalanıyor.

Üzgünüm bayım, bu gece gerçekler fazla mesai yapıyor. Aradığınız kadın izinde! Size karşı daha hoşgörülü olmak isterdim ama siz bu hakkınızı seneler içinde tükettiniz. Ve müessesemizde her kampanyadan ancak bir sefer yararlanabilirsiniz. Lütfen şansınızı başka bir ömürde deneyiniz! Zembereğini kırabileceğiniz başka kadınlar bulun mesela. yollarını tüketebileceğiniz başka masallar... Ama lütfen onlar benim kadar salak olmasınlar, zevki kaçar. Hem sakın, 30 dereceden üstünü denemeyin. Renkleri solar. Ve bu geceye bu kadar kelime yeter.

Bayım, bu gece sizi bi' tren istasyonunda unutabilir miyim?



alıntı

9 Ağustos 2009 Pazar

Gece Gece Umay Umay

Seni dünden daha çok seviyorum.
Dünden daha mı çok yalnızım? Buraya hiç kar yağmayacakmış. Sırf bu yüzden geri dönebilirim. Ama önce gidilecek daha çok yer bulmalıyım: Şehirden daha başka yerler varmış kuzeyde. Beyaz kumsalların olduğu bir sahilin adı geçti. Bir kaç gün sonra ordayım.

Artık, girmek istemiyorum şehrin içine. Her dönüşümde, yüzüm sargısından yeni çıkmış bir kazazedenin yüzü gibi yansıyor camda. Otel param bitti. En komiği, kütüphane tarafından reddedildim. Kapıdaki görevli içeri giremeyeceğimi, belgelerimi görmek istediğini söyledi. Defterlerim hep ıslanıyor ve onlardan başka belgem yok. Varlığımın bütün ıspatı olan o defterleri ona göstermedim; çünkü, bana defterlerim yüzünden aşık olmazdı; ama, sebebi bu da değil şehre gitmeyişimin.
Sebebi hiç biri değil. Göğsümüzdeki levha, alnımızdaki sis ve ürkek el yazısı bile değil. Çünkü, o hakiki, yapışmayan hüznü çok az insanda gördüm. Ve o insanları bu şehirde bulamıyorum.

Şehirdeyken, yalnızlığımla, ormandaki gibi değilim. Burun buruna. Soluk alarak. Okuyup yazarak, herkesin uyuduğu saatleri bekleyerek yaşıyorum ormanı. Oysa, yalnızlığımı zehirliyor şehir. Senin yalnızlığın nerde? Beni, uzak ülkelerin birinden seyahat etmek için gelen bohem bir prens olduğuma ikna ediyor. Yani, 21. yy çöplerine yaptığı gibi yeniden dönüştürüyor ve ucuzlaştırıyor. Senin yalnızlığın nerde? Kendi açmadığım kapılardan geçip duvarlara listelenmiş bilmediğim kahvelerden içerken ve sigara hiç sönmezken, yüzümün küskünlüğünü unutturuyor. Yüzüm küskün, ama altına yapmış çocuk gibi görünüyor aynada. Anlamıyorum bunu da. Çok saçma. Saygıyı sunuyorlar. Yemeklere kattıkları sarımsak sosu gibi. Dökülerek eğiliyorlar önümde. Utancımı öldürüyorlar. Yeni aldığım ceketin gece ışıklarıyla parlayan fermuarına kaçamak bakıyorlar. Bu hoşuma gitmişti ama sıkıldım. Buddha’nın sarayındaki hizmetkarların yaptığı gibi, bana unutturmaya çalışıyorlar yalnızlığımı. Dudaklarını öpmem için ısırıyorlar, ama öpüşmek için gereken Yakınip duruyorum. Çünkü, yüzümün kirini parmaklarıyla temizledikten sonra, onlara para verdim. Ama bitti. Yüzümün kiri kalmazsa kim inanır onlara küstüğüme? Bir zamanlar, kirli çocukları sevdiğimi kendime nasıl yazabilirim. Benim yalnızlığım sende.

Çünkü aynı şehir, gece çöktüğü zaman, şekerli ağzıyla acımı emmeye çalışıyor. ellerimle itiyorum,

Ve hangi filmin yıldızı olduğumu soruyorum onlara... dillerini bilmediğim için anlamadığım kadar çok soruyorum. Sevdiğim filmleri bilen birini bulana dek bunu yapacağım. Bilmediğim ve seveceğim bütün filmlerin sende olduğunu hatırladığımda, ormanda, aynalı bir mağaraya benzeyen otel odasında, ‘Neden şehre döneyim?’ diye soruyorum. Ne kadar yalnızsam o kadar çok sevebileceğim filmler hala var biliyorum.
O filmler, şarkılar ve kitaplar kadar uzun olan geceler.
Seninle. Vazgeçemeyeceğim.
Sözler.

İki kişilik silinemez mutsuzluklar ve onları unutturan mutluluk. Bize birbirimizi unutturan mutluluk... hiç birbirimizi unutarak seviştik mi sözle diye sormadığım senle. Bir de sanki, başka bir çağı yaşıyorum.

yollarda,
yanımdaydın; ve birbirimizi özlemeden yan yana durduğumuz halde seni unutmadım.
Aşık olabilir miyim sana. Hiç bir fikrim yok. Yalnızca hayallerim var.
Sen bana bakmaya utanmaktan daha güzelini yaptın- sana bakmamdan utandın.
İnsan güzelliğinden mahcup olunca daha mı güzel olur: penceredeki yansımama bakmıyorum, ....en güzel yerim gözlerim, ama onları sensiz görmek istemiyorum. Çünkü, sana yazıyorum.

Her akşam, yemeğe giderken yanından geçtiğim akasya ağacına bakıyorum.
Akasya ağacından kuru yaprakların üzerine atladığımda öleceğim aklıma gelmiyor.



Yaşamak için kollarımı açmak, tutunmamak gibi.

Yaşama tutunanları değil, onu devirenleri sevdiğim için yalnız sana yazıyorum.




Akasya ağaçları inanamayacağın kadar uzun burada. İşte seni bu yüzden seviyorum. Bir de, onu devirirken bana sarıldığın için.

Beni devirirken, ona.

Elini hayatın kalbine bastırdığın için. Ve izini bana gösterdiğinde okuyabildiğimi bildiğinden.

Bir gün hastalanırsam, delirdiğim bir gece, resminle iyileşeceğimi biliyorum. Peki ya sen?

Kim daha fazlasını biliyor?
Hangimizin özlemi daha büyük? Kim bu gece tuvalette şarkı söylecek?

Peki Neden kızıyorum sana? Herkesi affederim ama sende zorlanıyorum...... diyorum.
Her sessizliğim için mi? Senden, çok öğrendiğim ve öğrenmekten nefret ettiğim için mi: yalnızlığımı korumak için. Sen yalnızlığımın en güzel tehdidisin.Ve derenin en güzel okyanusu.
Palavra. Palavra.

Tüm bu şairler neden kokuşmuş geliyorlar bana:
Homer okuyorum. Babaları bana çok şey anlatıyor herkesin. Annelerinden fazla.
Ne anlattığını yazmaya yerim yok.
Çünkü, şimdi seni yavaş yavaş aşkla karıştırıyorum.

Neden şaşırıyorum sana?
Sen varsın diye bulamadığım sözcükler yüzünden mi?...bilmiyorum...
Senden nasıl vazgeçerim, bana söylesene. ................, vazgeçmek istiyordum. Herşeyden. Şimdi yine düşleyebiliyorum.

Çok basit, gözlerini kapa ve vazgeç... diyen sesin ensesi buzlu.
Dinler miyim – anlar mıyım?
Gene birbirine karıştırınca, ellerimi kulaklarıma yumdum.

Bu karıncalar tenimde ne arıyor: şeker mi?

Herkes uyurken içtiğim kahve- yine yasak İnternet.

Duam nerde?

Sigara hep az.

Tatlılığın içimi ısıtırken, kimbilir kimi ısırıyor...
Bana herşeyi yapmanı istiyorum.

Yazarak saklayabilirim seni. Bu gece bunu anladım. Kendime, bana saklanabilirsin. Ne olduğunu bilmediğim ve her zaman kollarımı açtığım bana. Gel! Sana sarılmak ve seni koklamak istiyorum. Hiç bir zaman kalbimi vereceğim kadar sevebileceğim bir sevgilim olmayacağını bildiğim için, sana asla sevgilim demedim, demem. Yalansızlığın kuraklığında gri giysili insanların ortasında ağlıyordum ve sen geldin. Bacaklarına döktüğün şarabın baş döndürücü yalanlarının en gizli rengiyle ilgilenmiyorum.

Hala arkadaşınım. Seni dudağından öpmedim.
Kalbinin yaralarından ağlayarak öptüm



Tipkı o filmdeki gibi. Senin yakmaktan benim kesmekten hoşlandığım o film gibi.

Kalbimi keşfetmem için her gece bir parçasını daha saklandığı yerden çıkardığın kırmızı, siyah ve mavi gibi.

Boşluktan esen rüzgarın dalgalandırdığı sarı ve beyaz yelkenler gibi.
Sen uyurken, ben uzağa giderken, uyandığımda, sen yoksun diye dönmeyeceğim için. Sen her güzel tohuma kendi suyundan verdiğin için. Olmasaydın, her uyanışımda içimde yeni çiçeklerin açacağına nah inanırdım. Kendimi ölümden kusturarak nah uyanırdım.

Peki, sen beni yazarak saklayabilir misin şimdi?
Yazıyla bana açılabilir misin....... daha başka yerlerden beni işaretleyebilir misin?


İçinden gelmeyeni bana yapma, bu beni de kirletir..Bu doğru.

içimden gelmeyeni yapmıyorum. Seni temiz tutmak için.

Aşk, dostluk, nefret, kompleks, iftirha, günah, saplantı, masturbasyon, pamuk helva, dua, intihar, avuntu, uyuşturucu, uyku, .. hepsi birbirinden daha palavra.

Avcumun içine alip her gün yeniden şekillendirdiğim hayat sinemamda seyrediyorum seni.



dünyanın en güzel kadını olduğuna inandığım kadar dünyanın tek yazarı olduğuma inanacak kadar kör.

Ulyssees,in ağzını elimle kapadım.
Çünkü Annem şimdi masal anlatsa uyurum.

Tasarlanmış ve beğeniye pazarlanmış bir sözüm bile yok senin için.
Naylon seviyorum. Ama, yırtılana kadar.

Oysa cam ve kristal, kırıldıktan sonra da gözümü alıyor.

Sen, Bu yüzden......... Camdan kalpli kristal kraliçe olmaya mahkumsun.
Öbür kalbini yırttığımda ağlamaya mahkum oluşum gibi.
Avcumun içi bir hapishane şimdi.
Ormanın yılanları yanıma yaklaşmaya korkuyor.

Ve ben adını fısıldıyorum.

Geleceğini biliyordum...
_________________
Eğer karşı evde oturuyor olsaydın,senin sabahların için begonyalar alırdım...

kana kana

saat 02:25
içimin burukluğu geçsin istedim.
blogumu yeniledim.
geçti..
meğer kendime yeni bir blog görüntüsü lazımmış :)
hıhı iyiyim ben.
umutlu ve mutlu.

uykum mu geldi ne ?

5 Ağustos 2009 Çarşamba

bibidi bobidi bo

Gece yarısında beşiktaşlı bardağımla en asitlisinden kola içiyorum. Ve çatlaklarıma göz kırpıyorum. Hayat ne garip.


Üstelik çenem inanılmaz ağrıyor, gecenin bir yarısı beşiktaşlı bardağımla en asitlisinden kolanın yanında yemek için aldığım müthiş kurabiyeleri ısırmak için ağzımı açamıyorum. Nasıl bir ağrıdır ? Yok mu bunun ilacı ?

4 Ağustos 2009 Salı

hayallerimin hayalindeki hayal

ablam ve kuzenim evleniyorlar ve bi arkadaşım nişanlanıyor.
evet duvarların bana göz kırpıp " o güzel kafanı bana sert bi şekilde yaslamanı çok isterim böbeğim" dediğini duyabiliyorum. ama hayır henüz bunun için çok gencim. hem kendimi duvardan duvara çarpmak için hem de evlenmek için!
evet evlenmek !
böyle bi kaç kere üst üste söyleyince 4 tane kivi yemiş gibi oluyor insan.
herşeyi hayal ederim de kendimi gelin olarak hayal edemem be blog.
ben mutlu oluyomuşum, çok sevdiğim ve sevildiğim bi ilişkim oluyomuş, yıllarca sürüyomuş falan.
baya baya anlaşıyomuşuz. aynı anda mezun oluyomuşuz. beni istemeye geliyolarmış da bilmemne, sonra düğün yapılıyomuş, adalarda oluyomuş, straplez, önü kısa arkası uzun parıl parıl bi gelinlik giyiyomuşum saçlarımı da maşa yaptırıp prenses tacı takıyomuşum falan fistan, müstakbel eşim de çok yaguuşukluymuş, beyaz smokin giyiyomuş, bütün sevdiklerim varmış falan sonra evleniyomuşuz, ulusta bi evimiz varmış, balayına brezilyaya gidiyomuşuz, tam da rio karnavalına denk getiriyomuşuz, ben yarı çıplak şekilde samba yapıyomuşum falan.
yo yo yo hayal edemiyorum işte kardeşim olmuyo sıçtım bak sonlarına doğru.
hem ben evlenmek istemiyorum ki istesem de düğün yapmam zırt diye evlenirim, düğün yapsam da düğün salonunda olmaz, düğün salonunda olsa da içeriye klavyeci sokturmam, soktursam da misket havası çaldırmam, çaldırsam da kalkıp oynamam, oynasam da beni çekmelerine izin vermem, çekerlerse de artık evde oturur kusursuz eşimle izler güleriz, nedir ki yaani.

tamam ya bırakk istemiyorum tamam bıhhh yaani bıhhh.

3 Ağustos 2009 Pazartesi

WTF ?

  • yalovada rus gördüm lan. beni bacak boyuyla dövdü resmen. hele o doğal sarı saçları yok muu. yuh dedim ben niye yaşıyorum lan dedim içimden. kes bileklerini yaşama artık bu kılıkta dedim kendi kendime. bkz. ben bugün bunu gördüm.
  • okula kayıt yaptırma şeysinde sorun çıktı. kafama o kadar takıldı ki adam gibi cümle kuramıyorum bak. eğer halledilmezse okula kayıt yaptıramıcam. bundan sonraki hayatıma lise mezunu olarak devam edicem. anaaaaaaam. bileklerim gel beni kes diyo.
  • bi düğün yetmezmiş gibi bi de ablamın düğünü çıktı iyi mi. hem de şappadanak. işin yoksa çık elbise bak ayakkabı bak saç modeli bak. nedir yani. ne gerek var.
  • jilet kolye takmanın getirdikleri ; "jiletçi misin kız seeen","kızım sen o haberlerde gösterdikleri satanistlerden misin ?","gerçek mi o?"..tanrım insanlara düşünme gücü, bana da sabır ver.
  • babet giyen satanist. ashadfahdja. git kafanı araba tekerleğinin arasına sıkıştır. hadi be hacı be.
  • bugün yağmuru (yiğenim-1yaşında) gezdirirken kadının biri " sizin mi bu" dedi. yuh amk sence anne tipi var mı bende dicektim tuttum kendimi, yok ablamın dedim. aaa ablaan çok genç amaaa demez mi. ulan meymenetsiz o gençte ben neyim ? bana şaşırmadan o soruyu sorabildin de ablama niye o tepkiyi verdin görgüsüz ayı. ayaküstü komplekse sokucaktı beni edepsiz.
  • yeni alınan ayakkabının vurmasından nefret ediyorum. al o ayakkabıyı pres makinesine koy o derece.
  • tokideki sapığımı göremiyorum günlerdir özledim lan. asahdgadaf. sapığını özleyen hatun kişilik. gel gel mallığa gel.
  • meleğin sırlarını izledim. nehir erdoğanı kutluyorum, oyunculuğun amına koymuş(iyi anlamda). ama o senaryo ne allahın cezası pislik. rezil etmiş filmi.çek git.
  • küfürbazlığımın üzerinde yeterince kararlıyım hor görmeyin. hepinizin ağzına sıçarım.
  • rüyamda coni dipi gördüm. gel bana gel bana diyodu asafdahdjasl sabah salyalarımın aktığını farkettim . rüyada coni dip görmek. uuuvvvvv çok etkileyici
  • babam bağırıyo yine damla kalk diye. yareebbiii sana geliyoruumm.

1 Ağustos 2009 Cumartesi

Tam bir Koca Karıyım.

  • Dün haftaya dünya evine girecek olan kuzenimin evini düzdük. ah özür dilerim dizdik demek istedim. şu sıralar küfürbaz yanım önplanda. kendimi engelleyemiyorum. Ev mükemmeldi, kapıda ad ve soyadları, duvarlarda fotoğrafları..kıskandım be blog. O an evlenesim geldi. Biriyle "biz" olabilmek, iki kişilik yaşamak, artık ağlarken gülerken yanında birinin olması, düştüğünde kaldırılacağından emin olmak..of diyim yani sana. annemlere evlenesim geldi dedim "aman" dediler "bari sen yapma." Sonra da unuttum zaten bencilliğim sarmaladı beni birden. Ben "ben" olmayı seviyorum ya dedim. "Biz" olmadım hiç olamam da. hatta bekarlık sultanlıktır puufff.
  • 2 gündür Yalova'yı karış karış geziyorum. Burası öyle bir yer ki bi sahili var gezilebilecek. O da bir aşağı bir yukarı yürüyünce bitebilecek cinsten. Dolayısıyla sürekli aynı yüzleri görüyorsunuz. Yalova tikileri, Yalova rakçıları, Yalova kaşarları..Bunların hepsi o sahilde oluyor. Mideniz bulanıyor, başınız dönüyor. Bu bakımdan benim gibi yapıp evde oturmak en güzeli. Bir de abazalığım tuttu 2 gündür. Böyle erkek sinek görsem vaaay be şundaki karizmaya bak diyorum. O derece. Ama gel gör ki yalovada bu cümleyi kurarak sarkabileceğim erkek sayısı çok az. Bi üşengeç olarak onları arayıp bulmak gibi bi niyetim de yok. Hay allahım ne kadar çok laf salatası yapıyorum. Gelelim asıl konuya. Birine çok benzettiğim birini gördüm bi kaç kere. Benzemesi hem içimi acıttı, hem sevindirdi, hem üzdü. Ama netice olarak adını öğrendim. Hayır hayır o kadar abaza değilim henüz. Bi arkadaşıma çocuktan bahsediyordum ve o sakince "hee eren o yaa, flagmentte çalışan dimi" diyiverdi. Oha dedim git ara bul getir onu bana."Tamam" dedi. Hah ne kadar kolay bu işler dimi. Biri hoşumuza gidince ne yapıp edip tanışıyoruz sonra ne yapıp edip yakınlaşıyoruz ve ne yapıp edip birlikte oluyoruz ve sonra o ne yapıp edip bizi üzüyor. Ama olsun belki mümkündür yeniden sevebilmek :)
  • Düğün telaşı sürüyor. Saçımı nasıl yapacağıma hala karar verebilmiş değilim. Aile tek yürek olup "topuz" yapmam konusunda üstüme geliyolar ama ne biliyiim içime sinmiyor. Şansa bak ki elbiseme açık saç gitmiyor. Lülülülü bana bir topuz modeli söyleyiverin nolur.
  • "How i met your mother"i yeni keşfettiğim için kendimi hiçamahiç affetmicem.
  • Dün gece birden yağmur bastırdı. O kadar güzeldi ki sanki bana bişeyler anlatmaya çalışıyordu. Ama anlamadım. Başka sefere artık.
  • Ben Jasmin'im. Evet. İnan bana.
  • Ve evet tam bir koca karıyım. Dedikoduyu severim.