29 Temmuz 2013 Pazartesi

İYİLEŞİYORUM

MERHABAAAAAAAAAAAAAAAAAAA
seni çok özledim blog. sana düzenli olarak yazmayı çok özledim. hayatımda üst üste değişiklikler oldu ama hiçbirini buraya yazamadım. çünkü yeni evime internet bağlatamadım! öylesine tembel ev arkadaşlarım var ki ben el atmadığım sürece kıllarını kıpırdatmıyorlar. ben de inat ettim internet olayını ben halletmeyeceğim diye. bakalım kim kazanacak. şuan nereden yazıyor olduğuma gelince; yalovadayım. hem de iş günü iş günü. işe gireli bir ay olmuştu, evime işime alışmıştım. hatta erken kalkmaya bile! sonra bir pazartesi günü karnım felaket ağrımaya başladı. ben de pazar günü duş aldıktan sonra çocuğun biriyle iskelede yerde sele serpe oturduğum için midemi üşüttüğümü düşündüm. ama mide ağrısından ölüyordum. pazartesi gecesi gram uyuyamadım yatakta mevlana gibi dönmekten. dolayısıyla salı günü işe de gidemedim. işe gitmeyi bırak yataktan bile çıkamıyordum. iki büklüm şekilde yatağımda hörül hörül ağlıyordum. midemi üşüttüm diye sıcak su torbasıyla akraba oldum, içmediğim sıvı kalmadı. ev arkadaşıma çorba yaptırttım.kıvrandım, dört döndüm geçmedi. en son annemi arayıp zırlamaya başladım. ANNE BEN DAYANAMAYOROOM diye. aslında ağlamayacaktım, sonuçta annem yanımda değil endişelenir falan. bunu düşünemeyecek kadar hayvan değilim. ama acıdan sesim titriyor olsa gerek annem damla ağlıyor musun dediği an hörüldemeye başladım. annem kalk git doktora dedikten sonra yatakta kıvranıyorken ışık hızıyla haberi alan babam arayıp azarı çekti. salak mısaann niye boşuna kıvranıyosoon hastaneye gitsenee şakaya gelmeez diye. neyse ikna oldum ama ne hastanesi. hastaneye gidecek güç bende yok ki. neyse sonra evin ordaki sağlık ocağını akıl ettim. evde de kimse yok, kendimi yerden sürükleye sürükleye gittim sağlık ocağına. ordaki doktor elini karnıma soktu soktu sonra "sana mide ilacı yazıyorum, ağrın devam ederse gece bile olsa acile git" dedi. yaaaani çok yardımcı oldun kıçımın doktoru diyemediğim için hala üzülüyorum. neyse gittim aldım ilaçları içtim hemen. şurup murup. bir saat geçti üç saat geçti bende hiç değişiklik yok dedim bari gideyim sıcak sıcak duş alayım belki geçer. zekaya bak. duş aldım. sonra kendime yine sıcak su torbası hazırladım. koydum karnımın üstüne. yok ağrıda hafiflemeyi bırak iyice azdı kudurdu. iyice yerleri tırmalamaya başladım ağrıdan. sonra annem telefonda dedi ki "damla elini sağ karnına bastır aniden çek ağrıyorsa apandisit olabilir" denedim. cidden felaket ağrıyo ama anneme de diyemiyorum. yok anne yeeaa değildir bence diyorum ama nasıl götüm atıyo korkudan. sonra annem şüphelenmiş olcak ki bak "patlarsa zehirlenirsin" cümlesini kurdu. tabi benim kafada senaryolar başladı. çok gencim yeni mezun oldum tanrıaam diye. ağlaya ağlaya gittim kızların yanına bana ambulans çağırın duramıyom dedim. neyse çağırdık. geç de geldi körolasıcalar. ağlaya ağlaya bindim. sonra acildeki doktor tarafından bir güzel azar yedim. niye bi karın ağrısı için ambulans çağırıyomuşum. PARAM YOK VE ŞİŞLİ ETFALE KADAR YÜRÜYEMEZDİM SENİ KAHROLASI AŞAĞILIK PİSLİK diyemediğim için hala üzülüyorum. neyse sonra birtakım doktorlar ellerini karnıma soktular. sonra ultrasona girdim. oradaki hain doktor da ultrason aletini karnıma soktu allah soktu. çığlık çığlığa bir muayene.

ay tam hararetle yazarken bi dondurma arası veriyim dedim akıl makıl uçtu hikayeyi anlatçak kelime kalmadı ya. neyse işte sonra serum merum verdi bunlar doktor geldi dedi ki apandisitin patlamak üzere, ameliyatla almalıyız. tabi ben korkudan üçbuçuk atıyorum. yooook dedim ben yalovada gitmek istiyorum orda olmak istiyorum dedim. bu sırada da eniştemin kardeşi yanımda beni ikna etmeye çalışıyo bak bu saatte otobüs yoktur sabahı bekleyemezsin gidemeyiz diye. ben diyorum yok sabah ilk vapurla giderim falan neyse babam arayıp dedi ki hastaneye yatışını yapsınlar biz yola çıktık geliyoruz. saat 3. ben az da olsa rahatlamışım annemler geliyo diye. dedim ki annemler gelmeden ben ameliyata girmem. zaten serumu da yeni takmışlar. dedim heralde saat beşte falan girerim hesap ediyorum annemler de gelmiş olurlar falan diye. sonra doktor geldi elinde önlük. soyunuyosun bunu giyiyosun ojelerini de çıkar dedi. bende hala jeton düşmedi zannediyorum ki hazırlığa erkenden başladı. ne de pimpirikli doktor ayol diyorum kendi kendime. sonra akıl edip sordum ne zaman gircem ameliya dedim. ŞİMDİ dedi. allaaaaahh ben ağlasam mı yatağı mı tırmalasam serumu kolumdan söküp koştur koştur eve mi gitsem diye düşünürken ev arkadaşım soymaya başladı bile beni. ay bi de ameliyat önlüğünün arkası açık. yani giydiğin zaman göt komple ortada. sinirim bozuldu dedim ben donumu çıkarmam. doktor dedi ki tamam o kalsın. rahatladım mahatladım ama ameliyatta olacaklardan haberim yok tabi. neyse bindim sedyeye götürdüler kuzu kuzu. anam yok babam yok hayatımda ilk defa ameliyat olcam ama bi şok hali geldi öyle boş boş bakıyorum etrafa. neyse sonra anestezi uzmanı geldi  HADİ İYİ GECELEEER dedi bastı narkozu sonra ben leyla tabi. ameliyattan sonra uyandığımda farkettiğim ilk şey DONUM YOK DONUMU ÇIKARMIŞ ŞEREFSİZLER oldu. sonra üşüdüm üstümü örtün dedim. annem babam da yanımda tabi. sonra BEN YAN DÖNMEK İSTİYORUM YAN DÖNEMİYOMUYUM diye haykırmışım baya bi süre. ama annem gayet bilinçliydin narkozdan çabuk çıktın dedi.
işte şimdi de dikişli bir vaziyette evde yatmaktayım. gönlümce uyuyamıyorum sağa sola dönemiyorum çünkü sırt üstü yatmaktan sırtım çürüdü. öksürüğümü hapşırığımı tutmak zorundayım VE EN KORKUNCU kahkaha atamıyorum. her kahkaha atışımda neşter sokuyolar gibi acıyo. AMA İYİLEŞİYORUM YA İYİLEŞİYORUM.kehkehkeh