bir kız var klavye başında. biraz salak.

Ben şimdi hastayım ya, burnum falan akıyor ya, tuvalet kağıdıyla siliyorum ya burnumu, çekici değilim şimdi dimi ben?
mesela içe basarak yürüyen sarışın bi kızdan daha itici miyim yani
ya da çekici olmak için uğraşan turuncu saçlı, bol fondotenli kız gibi mi iticiyim
aslında neyim biliyo musun ben
boşvermişim.
bugün mavi gözlü bi çocuk gördüm okulda. çok baktım, gözlerimle yedim.
istesem şimdi adını sanını öğrenirdim, ama paşa gönlüm istemiyor biliyor musun.
böyle bazen sıkılınca herşeyden moralini bozmak için sebebin oluyor.
öbür türlü moralin bozulsa, sevgilin niye bozuldu ben varım ya lan dicek.
aslında lanlı lunlu konuşan bir sevgili hoş olabilirdi.
napıyosun lan dicek arayıp beni sabahın köründe mesela. iyi lan sen napıyosun hacı diye cevap vericem.
kibar olmaya çalışan erkekler çok mu salak?
kimi kandırıyorsun yani, erkeksin sen, ne kadar hayvan olduğunu sanki bilmiyomuşuz gibi.
ben dünyanın en anlayışlı insanıyım havaları. git başımdan ya.
ben bugün ingilizce dersine de girmedim. düşün en kasmam gereken ders o.
o derece bir bıkmışlık söz konusu.
ama gerçekten hastayım.
evde sevilmeyi bekleyen 7 günlük bir bebek var ve ben grip oldum.
bence evren bana mesaj yollayıp duruyor ama ben hiçbir bok anlayamıyorum.
mekanlar hakkındaki proje ödevinde, karşı kaldırımda otobüs bekleyen çok hoş bi çocuk var yazdım ben. hangi çılgın beğenecekmiş o ödevi, şaşarım.
planlama ödevi falan verilirse de karşı kaldırımdaki keçi sakallı afeti nasıl ayarlayacağımı anlatırım.
hocalar da sebeplenir fena mı.
insan sinüziti azınca blog yazmaya kalkarsa bence dünyanın en korkunç olayı meydana gelir.
ki geldi de zaten.
öksürüklerle yazdım ben bunları.
bilgisayardan biraz uzak durup okursanız virüs bulaşmamış olur.
hoş yazının sonunda okucaksınız bu uyarıyı dimi.
aman ne bok yerseniz yiyin zaten.