18 Aralık 2010 Cumartesi

aynı dünyaların ayrı insanları.

İnsan yalnız bir denizi düşler, demiştim sana.

Yalnız bir kokunun hasretini çeker.

Demiştim sana sevgili, insan yalnız bir gece için gözyaşı döker.

Ne beni dinledin, ne kalbini, ne mantığını.

Mantığın vardı senin, o çok sevdiğin.

Kalbin de vardı senin, biliyorum, asla göstermediğin.

Ama ben’in de vardı senin, o hiç bakmadığın, görmediğin, sevmediğin..

Ben yahu ben!

Yüzüne anlam katan o ufak siyah noktalar kadar gerçeğim ben!

Şakağındaki, burnunun kenarındaki, çenendeki benler kadar yakın olan ben..

Ben boşuna konuşuyorum sevgili..

Gözyaşlarımı boşuna akıtıyorum o bilinmez açık denizlere..

Ben martı olsam bile sen bana ölü balık gözüyle bakacaksın..

Kedi olsam kışkışlayacak, duman olsam açacaksın pencereni..

Ne adımlarımız uyacak birbirine, ne saatlerimiz..

Bu mevsim birleştirdi madem bizi, yine bu mevsim ayıracak.

İkimizin de yalnız kışı yaşadığı bir dünyada görüşürüz...

Hiç yorum yok: