21 Ocak 2010 Perşembe

prenses olduğunu zanneden hayırsız evlat.


taçlarımı o kadar seviyorum ki
dünyanın bütün taçları kafama toplansa.
sabitler belki düşüncelerimi.

bazen kafamda bi baskı hissediyorum.

kafamdaki taç bana bişey anlatmaya çalışıyor, farkediyorum.

çıkarıp atmamak için ellerimi cebime koyuyorum.

şöyle derin bi nefes alıyorum.

ellerimi yüzümde gezdiriyorum sonra.

burnum üşümüş hava o kadar soğuk ki.

baskılara daha fazla dayanamayıp bir çırpıda çıkarıyorum tacı kafamdan.

rahatlıyorum ama tacım kırgın bana.
biliyorum.

beni ezdiğini görmemezlikten gelmek için çantama koyucakken beremle karşılaşıyorum.

takıyorum kafama.
oh sinüzite hayır.

hem bundan sonra sıkmayan taçlara evet.
tamam?

Hiç yorum yok: