28 Şubat 2011 Pazartesi

kimseyle dertleşemezsem, kendimle dertleşirim

-hayır hayır elbette hayal ettiğim kişi değilim. bunu sen de biliyorsun. sadece, sadece orada öylece durmak istedim. durmak ve beklemek. bu kadar kötü mü?
-kötü. çok kötü. hatta iğrenç. kendine yaptığın iğrenç. bütün bu, acı çekişlerin, bütün bu geberecise melankolik hallerin. bütün bunlardan ne zaman vazgeçeceğini merak ediyorum. o günü merak ediyorum.
-bunu ben yapmıyorum. ben yapmıyorum. oluyor. bir şeyler oluyor.
-kendiliğinden mi?
-kendiliğinden. birden bire. ansızın. anlamıyorum. oluyor anlasana. ben öylece dururken sadece dururken kapıya bakıyorum. gözüm bakıyor işte. o yapıyor bunu. bakıyor ve bir hareket bekliyor. kapının açılmasını. ben yapmıyorum. elimde değil. oluyor.
-ne demek elimde değil? beklemek sandığın kadar hoş bir şey değil bunu aklına sok. beklemek bir cem adrian şarkısı değil. hayır hiçbir şarkı değil. oturup şarkıları dinlemek, kendini şarkılarda bulmak. bak hayat bu değil anladın mı. bu değil.
-hayat bu. evet hayat bu. hayat benim yaptığım değil kendiliğinden olandır. herşey kendiliğinden olacak. sonra hahaha işte hayat bu diyeceğim. ben yaptıktan sonra ne anlamı var bana söyler misin. kendiliğinden. herşey kendiliğinden. kalbim kendiliğinden sevdi. o bir şey yapmadı. ben de yapmadım. en az kalbim kadar masumum.
-peki ya o? o da mı kendiliğinden terketti seni?
-bak tüm bu saçmalıkları hatırlamak istemiyorum tamam mı?
-unuttuğuna emin misin?
-unuttuğuma emin değilim. unutmadım.
-unutmadığın bir şeyi hatırlayamazsın o halde.
-ben yalnızca o kötü geceyi ve sonrasını unuttum. aklımda olan, düşündüğüm, özlediğim, istediğim öncesi. herşeyin öncesi. kıyametten önce. benim kıyametimden önce.
-o günler bir daha hiç gelmeyecek.
-gelmeyecek. gelmesin.
-sonsuza kadar bekleyemezsin.
-lanet olsun. kendiliğinden unuturum belki de. mümkün değil mi?
-kendiliğinden sevdiğine inanıyorsan, kendiliğinden unutman da mümkündür.
-o zaman, unuttum gitti geberik unuttum gitti.

Hiç yorum yok: