4 Şubat 2011 Cuma

sevmiyom, sevemiyom.

Şimdi ben insanları sevmiyorum dedim ya. Geçen gün düşündüm. Böyle yaşanmaz dedim. Yapamazsın, insanlarla iç içesin. Gel etme gözlerim yaşlarla doldu dedim. -tamam sonuncusunu söylememiş olabilirim- Biraz olsun insanlarla iyi geçineyim, iyi günler, günaydın, nasılsın iyi misin diyeyim dedim. insanlara iltifat edeyim, mutlu olsun yavşaklar dedim. dedim de dedim yani. hatta geçen ortaokul arkadaşlarımı buldum. bütün sınıfla konuşmaya başladım. çok özlemişim gibi yaptım hatta. şirin şirin konuştum. canımlı cicimli cümleler kurdum. hatta buluşma ayarlandı. gitmeye karar verdim. ama şimdi durup düşünüyorum. ben onlaırn hiçbirini sevmiyorum ki kardeşim neyin buluşması bu? sokakta görsem kafamı çevireceğim adamla niye gidip kahve içeyim? böyle şizofren şizofren kendimle konuştum ama geç oldu. öyle hevesli hevesli aa şu saatte olsun şurda olsun demeden önce düşüneydim tüm bunları, şimdi gitmemek için ne bahane bulacağım diye kafamı daş duvarlara vurmaz idim. bir de işin ucunda asosyallik damgası yemek var. sırf bu yüzden gidip orda gülümseyeceğim. ama gitmeden evvel aynaya kendime, bak gerilmek yok, muhabbet ne kadar aptalca olursa olsun uyum sağla diye telkinlerde bulunmalıyım. ama eve döndüğümde barut fıçısı gibi olabilme ihtimalim de yüksek.

o değil de annem yarın camları silip, perdeleri yıkayacakmış.
e yani bu da ben arkadaşlarımı çok seviyorum, buluşmak için can atıyorum demek oluyor.
yarını iple çekiyorum. hahaha

Hiç yorum yok: