24 Nisan 2009 Cuma

Daha da KİPA'ya Gelmem. KiPA benim için bitmiştir !

Yağmur hanımı, emzik emerken burnundan nefes alamayıp agrasifleşip bize saldırdığını söylemek için hastaneye götürmemiz gerekiyordu.
Hastane de KİPA denilen tipsiz alışveriş merkezinin tam karşısındaydı.
Ve KİPA denilen tipsiz alışveriş merkezinin tipsiz ücretsiz servisi bizim TOKİ evlerinden kalkıyordu.
Biz de saksımızı çalıştırıp tipsiz ücretsiz servisini kullanıp kısa yoldan hastaneye ulaşabileceğimiz sonucuna vardık.
Ama tipsiz ücretsiz servisin ondan da tipsiz saatlerini bilmiyorduk
vee ya allah bismillah diyerekten (böyle durumlar için kullanılmadığının farkındayım idare edin) yola çıktık.
Neredeyse yarım saat tipsiz ücretsiz servisin gelmesini bekledik.
Sıcaktan pişerken yüzümüze esen rüzgarın kulaklarımızı üşütmesine aldırmamazlık etmeye çalışarak.
Neyse servis geldi bindik gittik,
Ayıp olmasın diye kipaya girer gibi yapıp hastaneye girdik.
ne ekşın ama !
Neyse hastaneye gidip Yağmur'un ağlamasını seyrettikten sonra kipaya geldik.
Tekrar tipsiz ücretsiz servise binip eve gitmeyi planlıyorduk.
Ayıp olmasın diye bi kaç şey alıp aşşağı indik.
Ama ne yazık ki servis dolmuştu.
Tipsiz şöfor adam bizi kovmak suretiyle servisten aşağı inmemizi ayakta götüremeyeceğini söyledi.
Biz de "boynu bükükleeerr boynu büküklerr" tarzında inip beklemeye başladık.
Neyse sonra annemi arayıp gelip bizi burdan almalarını söyledik ve eve vardık.
Ama şu durgun hayatımda yaşadığım şu tipsiz macerayı anlatmadan da edemedim.
Çok önemli bişey sanıp okumaya başlayıp, belki sonu heyecanlıdır diye devam edip sonuna gelenlerden özür diliyorum.
Kusura bakmayın ama bu benim bilogum istediğim kadar saçmalıyabilirim.
O yüzden sizi "çek git bebeğim uzaklara çek giiitt" adlı şarkıyla bilogumdan çook uzaklara uğurluyorum.

Hiç yorum yok: